Bir Üniversityeye Gelen Sorular

Hoca

Özel Üye
Katılım
6 Eyl 2013
Mesajlar
506
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Kadın Kollarına gelen sorular
Akıl hastaları evlenebilir mi?
Akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbî sakınca bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemezler.
Evlenme yaşı kaçtır?
Erkek veya kadın onyedi yaşını doldurmadıkça evlenemez. Ancak, hâkim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple onaltı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir.
Evlilik sona erdiğinde kadın ikinci kez evlenebilmek için bir süre beklemek zorunda mıdır?
Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün geçmedikçe evlenemez. Üç yüz geçmeden önce doğurursa bu süre biter. Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır.
Evlenmeyi istemediği halde evlendirilen veya istemediği bir kişi ile evlendirilen bir kadın bu evliliğin sona erdirilmesini isteyebilir mi?
Evlenmeyi hiç istemediği veya evlendiği kişiyle evlenmeyi düşünmediği hâlde yanılarak bu evlenmeye razı olmuşsa ya da eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenmişse hâkimden evliliğin iptalini isteyebilir.
Korkutularak evlenmeye razı edilmiş bir kadın evliliğin sona erdirilmesini isteyebilir mi?
Kendisinin veya yakınlarından birinin hayatı, sağlığı veya namus ve onuruna yönelik pek yakın ve ağır bir tehlike ile korkutularak evlenmeye razı edilmiş eş, evlenmenin iptalini dava edebilir. İptal davası açma hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak altı ay ve her hâlde evlenmenin üzerinden beş yıl geçmekle düşer.
Boşanma dışında evlilik nasıl sona erebilir?
Kanunda yazan koşullar gerçekleştiğinde eşlerden biri veya eşlerden birinin anne veya babası evliliğin iptalini isteyebilir. Medeni Kanunda evliliğin iptali sebepleri sayılmıştır.
Anne ve babasının izni olmadan evlenmiş 17 yaşından küçük bir kadının yapmış olduğu evliliğin sona erdirilmesini anne veya babası isteyebilir mi?
Küçük veya kısıtlı, anne ve babasının izni olmadan evlenirse, izni alınmayan anne ve baba evlenmenin iptalini dava edebilir. Ancak bu şekilde evlenen kimse sonradan on sekiz yaşını doldurmak suretiyle ergin olur, kısıtlı olmaktan çıkar veya kadın gebe kalırsa evlenmenin iptaline karar verilemez
Hangi sebeplerle boşanma davası açılabilir?
I. Zina II. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış III. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme IV. Terk V. Akıl hastalığı IV. Evlilik Birliğinin Sarsılması
Boşanma davası nerede açılmalıdır?
Boşanma veya ayrılık davaları, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde görülür. Burada belirtilen yerlerin dışında açılan boşanma davalarında hâkim yetkisizlik kararı verir. Diğer bir deyişle boşanma davasını çözüme kavuşturmaz davanın yukarıda sayılan yerlerden birinde açılmasına karar verir.
Boşanma davası açılmış olmasına rağmen hâkim tarafları boşamayabilir mi?
Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hâkim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Boşanma istenmiş olsa bile ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde hâkim ayrılığa karar verilebilir.
Boşanma davasında hâkim eşler hakkında boşanma değil de ayrılığa karar vermişse, ayrılık ne kadar devam eder?
Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar. Boşanma davasında verilen ayrılık kararı ile eşlerden birinin aile bireylerinden birine veya bir kaçına karşı aile için şiddet kapsamında değerlendirilecek davranışlarda bulunması sonucunda tedbiren evden uzaklaştırılması birbirinden farklıdır. Böyle bir durumda eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise hâkim bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini göz önünde bulundurarak daha önce Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.
Hâkim tarafından belirlenen ayrılık süresi bitince boşanma davası devam eder mi?
Süre bitince ayrılık durumu kendiliğinden sona erer. Ortak hayat yeniden kurulmamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Boşanma davası kendiliğinden devam etmez.
Aykırılık süresi içinde koca ölmüşse kadın ona mirasçı olabilir mi?
Aykırılık süresince evlilik devam ettiğinden, bu süre içerisinde eşlerden birinin ölümü halinde diğer eş ona mirasçı olur. Ancak boşanma halinde, boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler.
Boşanma davası sonucunda nafaka ödenmesine karar verilebilmesi için mutlaka kocanın kusurlu mu olması gerekir?
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.
Boşanan kadın kocasının soyadını kullanmaya devam edebilir mi?
Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim, kocasının soyadını taşımasına izin verir. Koca, koşulların değişmesi hâlinde bu iznin kaldırılmasını isteyebilir.
Boşanma davası sonucunda kadın hangi tür zararlarının karşılanmasını isteyebilir?
Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kadın boşanmada kusursuz veya daha az kusurlu ise, uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan kadın, kusurlu olan kocadan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.
Boşanan kadın, boşanma davasıyla kendisine verilmesi kararlaştırılan tazminat veya nafakanın her ay gibi düzenli aralıklarla ödenmesini isteyebilir mi?
Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat (aylık gibi aralıklı olarak) biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Manevî tazminatın irat biçiminde ödenmesine ise karar verilemez.
Kadının yeniden evlenmesi veya başka birisiyle evliymiş gibi yaşaması nafaka veya tazminatın kaldırılmasına sebep olur mu?
Maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.
Hangi koşullarla kadının nafaka veya tazminatı arttırılabilir veya azaltılabilir?
Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.
Nafaka mutlaka boşanma davası sırasında mı istenmelidir? Kadın boşanma davası sonrasında nafaka isteyebilir mi?
Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Bu sebeple nafaka boşanma davası ile birlikte istenebileceği gibi boşanma davasından sonrada istenebilir. Ancak boşanmanın üzerinden bir yıl geçtikten sonra istenemez.
Ortak konutun seçimi, birliğin yönetimi ve giderlere katılma konusunda koca mı yetkilidir?
Eşler oturacakları konutu birlikte seçerler. Birliği eşler beraberce yönetirler. Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.
Kadının daha sonra başkasıyla evlenmesi halinde çocukların velayeti üzerinde bir değişiklik olur mu?
Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re'sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.
Boşanma davasından sonra çocukların velayetinin ana veya babadan hangisine verileceğine kim, nasıl karar verir?
Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler. Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Hâkim, istem hâlinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.
Evli kadın eşinin soyadı ile birlikte kendi soyadını da kullanabilir mi?
Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.
Evlilik birliğini temsil yetkisi kocaya mı aittir?
Eşlerden her biri, ortak yaşamın devamı süresince ailenin sürekli ihtiyaçları için evlilik birliğini temsil eder. Ailenin diğer ihtiyaçları için eşlerden biri, birliği ancak aşağıdaki hâllerde temsil edebilir: 1. Diğer eş veya haklı sebeplerle hâkim tarafından yetkili kılınmışsa, 2. Birliğin yararı bakımından gecikmede sakınca bulunur ve diğer eşin hastalığı, başka bir yerde olması veya benzeri sebeplerle rızası alınamazsa
Kadın meslek ve işini seçerken eşinin rızasını almak zorunda mıdır?
Eşlerden her biri, meslek veya iş seçiminde diğerinin iznini almak zorunda değildir. Ancak, meslek ve iş seçiminde ve bunların yürütülmesinde evlilik birliğinin huzur ve yararı göz önünde tutulur.
Koca aile konutunu kiraya verirken veya satarken kadının rızasını almak zorunda mıdır?
Aile konutu eşlerin iradeleri ile sürekli olarak oturmak için tahsis ettikleri, bütün yaşam faaliyetlerinin ve ailenin merkezi olan konut şeklinde tanımlanabilir. Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı hâline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.
Kadının ev işlerini görmesi veya çocuklarına bakması ailenin geçimi için bir katkı sayılır mı?
Eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler. Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması, katkı miktarının belirlenmesinde dikkate alınır.
Koca evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmiyorsa kadın bu konuda ne yapabilir?
Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi hâlinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler. Hâkim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır.
Eşlerden biri kefil olmak için diğerinin rızasını almak zorunda mıdır?
Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.
Eşim bana sürekli kötü davranıyor, bağırıp çağırıyor. Bu davranışları suç mudur?
Bu durumda eşiniz kötü muamele suçunu işlemiştir. Aynı konutta birlikte yaşadığı kişilerden birisine karşı kötü muamelede bulunan kişi 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Bu suçtan ceza verebilmek için, kötü muamele yapan kişi ile kötü muameleye maruz kalan kişinin akrabalık ilişkilerinin olması şart değildir. Örneğin aynı evi paylaşan sevgililer arasında da bu suç işlenmiş olabilir. Burada sözü edilen kötü muamele yaralama oluşturmayan hareketlerdir. Kötü muamele sayılabilecek davranışlar fiziksel olabileceği gibi psikolojik de olabilir. Bu durumdan haberdar olan savcılık kendiliğinden soruşturmaya başlar. Kötü muameleye uğramış kişinin şikâyette bulunmasına gerek yoktur.
Hangi sebeplerle eşlerin birlikte yaşamasına ara verilir?
Şayet gebe bir kadına karşı yaralama gerçekleştirilir ve bu durum çocuğun vaktinden önce doğmasına neden olursa yaralama suçu için verilecek olan ceza bir kat artırılacaktır. Bu artırımın yapılabilmesi için kadının yaralamaya (dayağa) maruz kaldığı anda gebe olması ve yaralayan tarafından da bunun bilinmesi gerekir. Ayrıca çocuğun canlı olarak doğması şarttır. Eğer yaralama fiili gebe kadının çocuğunun düşmesine yani çocuğun ölü doğmasına neden olursa, yaralama suçunun cezası iki kat artırılacaktır.
Hamileyken eşim beni döverse ne ceza alır?

Kadın kocasına ait ev, araba, yazlık v.b’nin satımı veya bağışlanmasına engel olabilir mi?
Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Hâkim bu durumda gerekli önlemleri alır. Hâkim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re'sen durumun tapu kütüğüne şerhedilmesine karar verir. Tapu kütüğüne verilen şerh eşin tasarruf yetkisinin kısıtlandığının herkesçe bilinmesini sağlar. Böylece hiç kimse eşin tasarruf yetkisinin kısıtlandığını bilmediğini ileri sürerek bir hak kazanamaz.
Eşim beni dövüyor. Nasıl cezalandırılır?
Şiddet, her biçimde suçtur. Aile bireylerinden biri olmak, diğerine şiddet uygulamaya izin vermez. Hukuk, bireyin yaşama hakkını, en temel değer olarak kabul eder. Bu nedenle, bir başka kişinin bilerek ve isteyerek, vücuduna acı veren, sağlığını bozan (bu durumun mutlaka hastalık ortaya çıkarması veya mağdurun acı hissetmesi şart değildir) ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Burada sözü edilen algılama yeteneğinin bozulması, kişide korku uyku bozukluğu gibi kişinin psikolojik durumunda ortaya çıkan ve kişinin anlama, düşünme, muhakeme yeteneğinde oluşan her türlü olumsuz değişikliktir. Yaralamanın, ‘üstsoya (anne, baba, dede, nine gibi), altsoya (çocuk, torun gibi), eşe veya kardeşe karşı’ yapılması halinde ceza artırılacaktır. Burada sözü edilen eş, resmi nikâhlı eştir. Evliliğin yaralamanın gerçekleştirildiği anda devam ediyor olması gerekir ancak tarafların birlikte yaşıyor olmaları aranmaz. İmam nikâhlı evlilikler hukuken geçerli olmadıklarından, imam nikâhı eşini veya sevgilisini, aynı evde karı koca hayatı sürmekte olduğu kişiyi yaralayanın, yaralama dolayısıyla alacağı ceza artırılmaz.
Yaralama fiiline maruz kaldım ve meydana gelen yara nedeniyle artık çocuk sahibi olamayacağım. Yaralama suçu faili nasıl cezalandırılır?
Eğer yaralama çocuk yapma yeteneğinin yitirilmesine neden olursa yani üremeye yardımcı organların ve hamileliği sürdürebilecek organların yaralanması sonucu çocuk yapma yeteneğinin o günün tıbbi imkânlarına göre sürekli olarak olanaksız hale gelmesi halinde yaralama suçu için verilecek ceza iki kat artırılacaktır.
Eşim bana ve çocuklarıma bakmıyor. Bu durumda herhangi bir ceza alır mı?
Aile birliği, aile bireylerine, karşılıklı olarak bakım, eğitim, destek olma yükümlülüğünü getirmektedir. Bu yükümlülüklerini aile bireylerini terk etmeksizin yerine getirmeyenler, şikâyet üzerine 1 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılırlar. Kocanın hamile olan eşini, ya da bir kadınla sürekli birlikte yaşayan erkeğin kendisinden gebe kalmış olan kadını çaresiz durumda terk etmesi yani maddi ve manevi destek göstermeksizin ortada bırakması halinde de kocaya, 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilir.
Boşandığım eski eşim sürekli uyuşturucu madde kullanıyor ve çocuğumuzla hiç ilgilenmiyor. Bu nedenle ergenlik çağındaki çocuğumun ruh sağlığı bozulmuş durumda. Eski eşim ne şekilde cezalandırılır?
Velayet hakları kaldırılmış olsa dahi, sürekli sarhoşluk, uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddi ve manevi özen yokluğu nedeniyle çocuklarının ahlak, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan anne ve babaya 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilir.
Eşim bana ve çocuklarıma sürekli kötü davranıyor veya dövüyor. Ancak eşimin hapiste yatmasını istemiyorum. Bu durumda başvurabileceğim başka bir yol var mıdır?
Durumu Aile Mahkemesi Hâkimi’ne bildirdiğiniz takdirde, hâkim, konunun özelliklerini dikkate alarak eşinize veya şiddet uygulayan bir başka aile bireyine örneğin çocuklar da anne babaya aynı şiddeti uyguladıklarında, aşağıda sayılan tedbirlerden bir ya da birkaçına birlikte veya uygun göreceği benzeri başka tedbirlere hükmedebilir; a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması, b) Birlikte oturulan evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması, c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi, ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile (örneğin telefonla) rahatsız etmemesi, d) Varsa silah veya benzeri araçlarını polis veya jandarmaya teslim etmesi, e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması, f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması. Hakim bu tür tedbirlere en fazla 6 ay için karar verir. Yukarıda belirtilen tedbirlere aykırı davranması halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyine ihtar edilir. Hâkimce belirlenmiş olan tedbire aykırı davranan eş veya diğer aile bireyi hakkında 3 aydan 6 aya kadar hapis cezası verilir. Eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise hâkim nafaka ödenmesini de kararlaştırabilir.
Tanımadığım biri göğüslerimi, kalçalarımı sıkıştırdı, beni zorla öptü. Bunu yapan kişi nasıl cezalandırılır?
Bu durumda cinsel saldırı suçu işlenmiş olur. Cinsel davranışa maruz kalan kişinin isteği dışında (örneğin zorla ya da aldatma ile gerçekleştirilen), cinsel arzuları tatmin amacına yönelik fakat cinsel ilişkiye varmayan vücut teması şeklindeki davranışları yapan kişi, 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun oluşması için şehevi arzuların gerçekten tatmin edilmiş olması şart değildir. Suçun takibi mağdurun şikâyeti ile mümkündür.
Birisi benimle zorla cinsel ilişkiye girdi. Ne gibi bir ceza alacaktır?
Bu durumda cinsel saldırı suçunun ağırlaşmış hali söz konusudur. Bir kimsenin diğer bir kimsenin vücuduna, o kimsenin rızası olmaksızın (örneğin zorla veya aldatma ile), cinsel organ, parmak gibi bir organ ya da başka bir cismi sokması durumunda 7 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suç, bundan haberdar olan savcılık veya kollukça herhangi bir şikâyet olmasa dahi kendiliğinden takip edilir. Burada dikkat çekici olan nokta, cezası ağırlaşmış cinsel saldırı suçu yalnızca cinsel ilişkinin gerçekleşmesi ile değil, mağdurun vücuduna, vajinal, anal ya da oral yoldan herhangi bir cismin sokulması ile de meydana gelebilir.
Eşim, istemediğim halde benimle zorla cinsel ilişkiye girdi. Bu bir suç mudur?
Bu durumda da bir önceki soruda ifade edilen ağırlaşmış cinsel saldırı suçu işlenmiştir. Ancak söz konusu suç eşe karşı işlendiği takdirde, suçun takibatı mağdur eşin şikâyetine bağlı olacaktır.
Tecavüze uğradım bu nedenle ruh sağlığım bozuldu ve uzun süre tedavi gördüm. Akıl sağlığımın bozulması dolayısıyla, suçu işleyen kişiye verilecek ceza artırılacak mı?
Cinsel saldırı sırasında, mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde cebir kullanılmışsa, fail ayrıca kasten yaralama suçundan dolayı cezalandırılır. Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.
Yirmi yaşındaki kızıma tecavüz ederlerken ağzını burnunu kapamışlar bu nedenle kızım tecavüz sırasında havasızlıktan ölmüş. Suçlular nasıl cezalandırılır?
Cinsel saldırı nedeni ile mağdurun ölümü ya da bitkisel yaşama girmesi durumunda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
Babam, benimle zorla cinsel ilişkiye girdi. Alacağı ceza ne olacaktır?
Bu durumda da cinsel saldırı suçunun cezası ağırlaştırılarak verilir. Üçündü derece dahil kan ve kayın hısımlığı ilişkisi olan (örneğin anne, baba, kardeş, kayınvalide, kayınpeder, eşin kardeşi gibi) kişiye karşı bu suçun işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılarak uygulanacaktır. Ayrıca cinsel saldırı fiilleri; beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı (örneğin felçli veya akıl hastası bir kişiye karşı) kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanması suretiyle (örneğin müdürün çalışanına, polisin gözaltındaki şahsa karşı) silahla veya birden çok kişi tarafından birlikte işlendiği takdirde de cinsel saldırı suçu için verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Kızıma tecavüz eden kişi daha sonra kızım kendisini ihbar etmesin diye kızımı öldürmüş. Ne ceza alacaktır?
Faile hem cinsel saldırı hem de nitelikli kasten insan öldürme suçundan (TCK m. 82/g) ceza verilir. Dolayısıyla cinsel saldırı nedeniyle yedi yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Ayrıca insan öldürme suçunun ağırlaşmış şekli işlendiğinden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. Her iki ceza da birinin ardından diğer uygulanarak çektirilir.
İşyerinde patronum sürekli çok güzel olduğumu, benimle cinsel ilişkiye girmek istediğini belirten sözler söylüyor. Hangi suçu işlemektedir ve nasıl cezalandırılır?
Bugünkü yasal düzenlemeler gereğince cinsel saldırı, cinsel taciz gibi suçları işleyen kişilerin mağdur ile evlenmelerinin alacakları ceza üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Mağdurla evlense dahi, fail ceza alacaktır.
Bir kişi ırzıma geçti daha sonra da benimle evlenmek istedi. Eğer bu kişiyle evlenirsem ceza almaktan kurtulur mu?

Babam erkek arkadaşımla birlikte olduğumdan şüphelenerek beni bekâret kontrolüne götürmek istiyor. Bunu yapabilir mi?
“Bekâret kontrolü” olarak bilinen “genital muayene”, ancak bir suçun araştırılmasına bağlı olmak koşulu ile ve yargıç ya da savcı kararı ile yapılabilir. Yetkili hâkim ve savcı kararı olmaksızın, bir kişiyi genital muayeneye gönderen veya bu muayeneyi böyle bir karar olmaksızın yapan kişi hakkında 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Size karşı işlenmiş ve genital muayeneyi gerektiren bir suç olmadığı, ayrıca yargıç veya savcı kararı bulunmadığı durumlarda babanız veya bir başka kişi bu muayeneyi yaptıramaz. Aksi halde sözü edilen suçu işlemiş olur.
Genelevde çalışıyorum. Düzenli olarak hastanede kadın doğum uzmanı tarafından muayeneye götürülüyoruz. Bunun bize yapılması suç oluşturuyor mu?
Ancak bulaşıcı hastalıklar dolayısıyla kamu sağlığını korumak amacıyla kanun ve tüzüklerde öngörülen hükümlere uygun olarak yapılan genital muayeneler suç oluşturmaz.
Ablam, ailemin istemediği biri ile evlenmek istedi ve bu nedenle evden kaçtı. Aile meclisince ablamın öldürülmesine karar verildi. Ablamı öldüren amcam ne ceza alır?
İnsan öldürme suçunun töre saikiyle yani törenin gereğini yerine getirmek amacıyla işlenmesi durumunda faile verilecek ceza, basit insan öldürme suçlarına göre daha ağırdır. Bu durumda ağırlaştırılmış müebbet (ömür boyu) hapis cezası verilir.
Rus vatandaşıyım. Ülkemden Türkiye’ye silahla tehdit edilerek/ Türkiye’de hastabakıcılık yapacağım yönünde hazırlanmış sahte belgelerle kandırılarak fuhuş yaptırılmak üzere kaçırıldım. Beni kaçıranlara ne ceza verilir?
Bu durumda insan ticareti suçu işlenmiştir. Fail veya faillere 8 yıldan 12 yıla kadar hapis ve 10.000 güne kadar adlî para cezası verilir. Sizin şikâyet etmenize gerek olmaksızın bu durumdan haberdar olan savcılık veya kolluk soruşturma işlemlerine başlar.
Bir kadın işyerinde sırf cinsiyetinden dolayı kadın olduğu için ayırımcılığa tabi tutulursa ne gibi hakları vardır?
4857 sayılı İş Kanunu madde 5’e göre işveren işyerinde sırf cinsiyet ayırımdan dolayı kadın aleyhine ayırımcılık yaparsa, ayırımcılığa maruz kalan işçi iş ilişkisinin devamında veya bitiminde 4 aya kadar ücreti tutarında uygun bir tazminat ve diğer yoksun bırakıldığı haklarını alabilir.(İş Kanunu madde 5)
Eğer bir kadın işçiye işvereni şeref ve namusuna dokunacak kötü sözler söylerse İş Kanunu anlamında ne gibi hakları vardır?
İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa veya işçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa, işçi İş Kanunu madde 24 I. fıkraya göre iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.
55. Eğer bir bayan işçiye işverenin diğer işçisi cinsel tacizde bulunursa, cinsel tacize maruz kalan bayan işçinin İş Kanunu anlamında ne tür hakları vardır?
Cinsel tacize maruz kalan işçi durumu işverene bildirir ve işveren cinsel taciz saldırısını yapan işçiyi İş Kanunu madde 25 II. Fıkra anlamında iş sözleşmesini haklı nedenle feshederek, cinsel tacize maruz kalan bayan işçisini korumuş olur.
56. Yıllık ücrete hak kazanma bakımında kadın işçinin fiilen çalışmadığı halde çalışılmış gibi kabul edilen hakları var mıdır?
Kadın işçilerin İş Kanunu 74. Madde gereğince doğumdan önce ve sonra çalıştırılmadıkları günler yıllık ücrete hak kazanma bakımından çalışılmış gibi sayılır.
Kadın işçinin doğumdan önce ve sonra olmak üzere İş Kanunu anlamında toplam ne kadar ücretli ve ücretsiz izin alma hakkı vardır?
Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar iş yerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir.(İş Kanunu md. 74) Yukarıda öngörülen süreler işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir. Bu süreler hekim raporu ile belirtilir. Hamilelik süresince kadın işçiye periyodik kontroller için ücretli izin verilir. Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, hamile kadın işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu halde işçinin ücretinde bir indirim yapılmaz. İsteği halinde kadın işçiye, on altı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde on sekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkı hesabında dikkate alınmaz.
Kadın işçilerin çocuklarını emzirmeleri için günde kaç saat emzirme izinleri vardır?
Kadın işçilere bir yaşından küçük çocukları emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır. 

 

mersin escort bodrum escort fethiye escort alanya escort konya escort marmaris escort bodrum escort vozol puff sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort sakarya escort serdivan escort ankara escort izmir escort bursa travesti https://vipankaratravesti.com/
Üst
Copyright® Ajanlar.org 2012