Brat Child
Moderator
- Katılım
- 25 Kas 2012
- Mesajlar
- 1,006
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 36
İnternet bağlantınız koptuğu zaman ne yapıyorsunuz? Bu soruyu geçici kesintiler için sormak isterdim fakat olmuyor neden olarak önümüze sunulan şey ise İnternete gelecek olan sansür ve tarih olarak karşımıza çıkan 22 Ağustos ile ilgili haberler.
12 Nisan 1993… Bu tarih türkiyede internetin ilk kullanılma tarihidir. Bir de ondan önceki hayatı düşünün. Siyah-beyaz ve sonrasında gelen renkli ekran dönemi bu dönemler şu şekilde geçerdi televizyondaki haber ya da filmlerin ağızdan ağıza paylaşıldığı , evlerin başköşesini süsleyen televizyonun günlük hayatın vazgeçilmesi olma yolunda hızlı ve emin adımlarla ilerlemesi ve televizyonsuz bir hayatın düşünülemez hale gelmesi. İnternetin hayatımızın bir parçası haline gelmesiyle, aslında vazgeçilmez olan alışkanlıklarımızın yeniliklerle beraber değişebildiğini gördük. Özellikle seksenlerin sonunda dünyaya gelen kuşak –ki arada kalan kuşak da diyebiliriz- her iki evreyi de yaşadı. Ancak milenyum çağında doğan çocuklar teknolojinin ve internetin olmamasının ne demek olduğunu bilmiyorlar. Zaten bugüne kadar bunu bilmeleri de gerekmiyordu.
İnternetsiz kaldığımızı düşünelim hiçbir şekilde günlük zevklerimiz facebook, twitter, veya burçlarımızı okuduğumuz olmadı deslerimizi yaptığımız dünyadan haberdar olduğumuz bir çağ. Fakat bağlantımız koptugunda fazlasıyla tedirgin olmuş oksijensiz kalmış gibi oluruz elimiz ayağımız titrer belkide kan şekerimiz düşer yapacak başka şeyler ararız kitap okumak , tv de zaman geçirmek eşi dostu aramak ve bu gibi şeyler. Ve bundan sonra bir şekilde bağlantımız gelir ve rahatlarız.
22 Ağustos’ta uygulamaya girecek olan “internetin güvenli kullanımına ilişkin usul ve esaslar” en azından internet bağlantısını koparmıyor diyerek kendinizi avutuyorsanız bir kez daha düşünün derim. Çünkü bundan sonra sizin internet bağlantınız diye bir şey yok! BTK’nın “uygun” gördüğü internet sitelerine girebileceğiz. Hali hazırda internet sansüründe 17. sırada yerimizi almış ve göze batan bir ülke haline gelerek Çin, İran ile kıyaslanmaya başlamışken bizi bekleyen tehlikeye dur demek için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Elbette Twitter üzerinden örgütlenmek, basında yer alan haberleri dikkatlice ve altında yatan önemli noktaları irdeleyerek okumak, hassasiyeti göstermek açısından önemli ancak Malcolm Gladwell’in “Küçük değişim-devrim neden tweetlenmeyecek?” adlı makalesinde de belirttiği gibi devrim internet üzerinden gerçekleşmez, devrim sokakta olur : “…çünkü internetteki insanları tanımayız ve kimse tanımadığı insanlar için, onlarla birlikte risk almak istemez.”
kaynak:http://www.turkiyede.com/
12 Nisan 1993… Bu tarih türkiyede internetin ilk kullanılma tarihidir. Bir de ondan önceki hayatı düşünün. Siyah-beyaz ve sonrasında gelen renkli ekran dönemi bu dönemler şu şekilde geçerdi televizyondaki haber ya da filmlerin ağızdan ağıza paylaşıldığı , evlerin başköşesini süsleyen televizyonun günlük hayatın vazgeçilmesi olma yolunda hızlı ve emin adımlarla ilerlemesi ve televizyonsuz bir hayatın düşünülemez hale gelmesi. İnternetin hayatımızın bir parçası haline gelmesiyle, aslında vazgeçilmez olan alışkanlıklarımızın yeniliklerle beraber değişebildiğini gördük. Özellikle seksenlerin sonunda dünyaya gelen kuşak –ki arada kalan kuşak da diyebiliriz- her iki evreyi de yaşadı. Ancak milenyum çağında doğan çocuklar teknolojinin ve internetin olmamasının ne demek olduğunu bilmiyorlar. Zaten bugüne kadar bunu bilmeleri de gerekmiyordu.
İnternetsiz kaldığımızı düşünelim hiçbir şekilde günlük zevklerimiz facebook, twitter, veya burçlarımızı okuduğumuz olmadı deslerimizi yaptığımız dünyadan haberdar olduğumuz bir çağ. Fakat bağlantımız koptugunda fazlasıyla tedirgin olmuş oksijensiz kalmış gibi oluruz elimiz ayağımız titrer belkide kan şekerimiz düşer yapacak başka şeyler ararız kitap okumak , tv de zaman geçirmek eşi dostu aramak ve bu gibi şeyler. Ve bundan sonra bir şekilde bağlantımız gelir ve rahatlarız.
22 Ağustos’ta uygulamaya girecek olan “internetin güvenli kullanımına ilişkin usul ve esaslar” en azından internet bağlantısını koparmıyor diyerek kendinizi avutuyorsanız bir kez daha düşünün derim. Çünkü bundan sonra sizin internet bağlantınız diye bir şey yok! BTK’nın “uygun” gördüğü internet sitelerine girebileceğiz. Hali hazırda internet sansüründe 17. sırada yerimizi almış ve göze batan bir ülke haline gelerek Çin, İran ile kıyaslanmaya başlamışken bizi bekleyen tehlikeye dur demek için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Elbette Twitter üzerinden örgütlenmek, basında yer alan haberleri dikkatlice ve altında yatan önemli noktaları irdeleyerek okumak, hassasiyeti göstermek açısından önemli ancak Malcolm Gladwell’in “Küçük değişim-devrim neden tweetlenmeyecek?” adlı makalesinde de belirttiği gibi devrim internet üzerinden gerçekleşmez, devrim sokakta olur : “…çünkü internetteki insanları tanımayız ve kimse tanımadığı insanlar için, onlarla birlikte risk almak istemez.”
kaynak:http://www.turkiyede.com/